Canlı ve Heyecanlı

Kendimi iyi hissettiğim zamanları keşfedeli uzun zaman oldu. Erken yaşta spor ve müzik ile tanışmam bu yolculukta bana yol gösterdi. Aile ortamlarında özellikle 3-4 yaşlarımda şarkı söyleyip dans edermişim, ilkokulda da yüzme ile spora başladım. Lisanslı voleybolcu olarak devam eden spor hayatım, şimdi de bireysel hoca ile yaparak beni mutlu etmeye devam ediyor.

Kendimizi canlı hissettiğimiz zamanlar fiziksel olarak da enerjik hissederiz. Enerjik hissettiğimiz zamanlar, zorlama yada olması gerektiği için o ruh halinde olma durumu değildir. Tam tersi huzurlu, mutlu, canlı ve heyecanlı olduğumuz zamanlardır. Etrafımızdaki olaylara, durumlara daha iyi odaklanmamıza, farklı açılardan bakmamıza neden olur. Arkadaşlarımızın dediklerini anlamaya çalışırken empati yaparak bakmamıza sebep olur. Kendimize olan bakış açısı da netleşir. Ne istiyorum, ne yaparken daha mutluyum, bana ne iyi geliyor, nelerden uzak durmam gibi soruların cevaplarını daha kolay buluruz. Bunların hepsi aslında akışta kaldığımız zaman ortaya çıkar.

Zaman zaman kendimizi keyifsiz, canımız sıkkın, battaniyenin altından çıkmayacak kadar yorgun hissederiz. Bu hallerde doğal hallerdir, canlılık bir bulunan sonra kaybedilen ve tekrar bulunabilen bir durumdur. Dolayısıyla kendinizi cansız olduğunuz zaman suçlamayın, herkes aynı hallerden geçmektedir. Çevrenize bakıp kendinizi sürekli canlı kılmak, heyecanlı hissetmek için bir hedef koymayın. Yapmanız gereken sizi en çok canlı hissettiren anları takip etmeniz. Kendinizi yargılamadan, zorlamadan ve içinizden geldiği zaman yaptığınız aktivitelerdir. Örneğin Soren Kierkegaard “canlı kalmanın cevabını “iman” olarak vermiştir. İman, şüphe etsek de, sonunu bilmesek de kendimizi bir yola adamamızdır” der. 

Canlı olmanın tek bir formülü yoktur, herkese göre farklıdır. Benim canlı ve heyecanlı kalmamın sebepleri spor, müzik ve dans. Peki sizinkiler hangisi?

Canlı ve Heyecanlı” ile ilgili 3 görüş

  1. Hakan Ceyhun

    Yeni yazınızda yine çok güzel bir konuyu işlemişsiniz Elif Hanım, çok beğendim gerçekten. Herkesin zor ve karamsar zamanları olmuştur mutlaka şu fani dünyada. Asla umutsuzluğa kapılmayıp, hayat enerjimizi ve heyecanımızı kaybetmeden yüzümüzü güneşe dönmeliyiz her daim. Beni canlı ve heyecanlı tutanlar ise Sanat, Sosyalleşme ve Yeni Deneyimler yaşamaktır diyebilirim. Unutmayalım ki biz, canlı, heyecanlı ve pozitif olursak çevremizi de mutlu ederiz. Selamlar ve sevgiler ile…;)🌹

    Yanıtla
  2. yigit cetingoz

    Gerçekten insan beyninin susup yaptığı işten zevk aldığı nadir anlar, bu kendimizi iyi hissettiğimiz anlarda gizli. İş stresi, sosyal hayattaki gelgitler, hepsi bu özel anlarda tamamen kafamızdan siliniyor ve yerini mutluluk alıyor. Farkındalık yaratmak adına çok güzel bir yazı olmuş, eline ve kalemine sağlık Elif Erbak 👏

    Yanıtla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir