Atıksız ve Rantsız Türkiye

Atıksız bir toplum yaratmak için çabalıyoruz. Az olanla yetinmek, daha sade yaşamak hem kendimize hem de doğaya iyi geliyor. Atıksız yaşam uzun zamandır gündemde olan ve alternatif çözüm önerileri sunulan bir konu. Geçen hafta İstanbul’da atık kağıt depolarına polis baskın düzenledi ve depoların kapatılmamasını isteyen kağıt toplayıcılarını gözaltına aldı.

Polis ve zabıta ekipleri kağıt işçilerinin kaldığı evlere ve kağıt toplama alanlarına baskın yaparak 200’e yakın kağıt işçisini gözaltına aldı. Kağıt işçilerinin atık toplarken kullandığı malzemelere de el koyan polis, birçok depoyu mühürlemiş durumda. Bunca sene topluma fayda sağlayan bir iş yapan emekçilerin işlerini ellerinden almalarının bir sebebi olmalıydı. 23 Ağustos’ta İstanbul Valiliği kağıt toplayıcılığın yasaklanması yönünde bir karar aldı ve sonrasında baskınlar başladı. Kağıt toplama işleminin yasaklanma sebebi, çevre ve halk sağlığı sorunlarına neden olması olarak açıklansa da durup düşününce arkada başka nedenlerin olduğu anlaşılıyor.

Hatırlarsanız Emine Erdoğan “Sıfır Atık Projesi”yle hayatın her alanında geri dönüşümü yaşam biçimi haline getirmeliyiz diyordu. Gebze’de bir tesis kuruldu ve aslına bakarsanız kurulan tesiste kağıt toplama depolarında yapılan işlemlerin aynısı yapılıyor. Atık toplayan işçilerden bir tanesi “bizim topladığımız kağıtlar devlete gidiyor, Gebze’de yapılan fabrikadaki malları belediye alacak deniyor onu da devlet alacak demektir. Binlerce kişi mağdur, nasıl geçinecek bilmiyorlar. Seçimden önce kapı kapı dolaşıp bizden oy istiyorlardı, şimdi ne oldu?” diye soruyor.

Geri Dönüşüme Katkı Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Salman Yıldırım “insanlar çöpe giden malzemeleri alıyor, ayrıştırıyor ve kullanılabilir hale getiriyor. Depolara tedarik ediyor. Burada ciddi bir rant var ve ciddi bir para var. Valilik bunu gözeterek Sıfır Atık Projesi kapsamında kendi yandaşlarına peşkeş çekmeye çalışıyor. Emine Erdoğan’ın projesiyle kendi yandaşlarına alan açıyorlar. Belediye ihale açıyor 10 kişi katılıyor, bu ihaleyi AKP’li bir meclis üyesi alıyor ve tekelleşiyor. Belediyeler Valiliğin çıkardığı kararnameden destek alarak bu alanı kapatıyor”* diyerek aklımdan geçenleri dillendirmiş oldu.

Bazı kuruluşlar atıksız bir toplum için projeler geliştiriyor, topluluklar yaratıyorlar ve bu konuda çalışmalar yapıyorlar. Hem bireysel hem de kurumsal atıksız yaşam için gönül vermemiz gerektiğini düşünüyorum. Lakin okuduğum haberlerden, edindiğim bilgilerden sonra ne yaparsak yapalım zengin olan daha çok zengin olmak için insanların emeklerini ellerinden aldıklarını görüyorum bu da beni mutsuzlaştırıyor. Toplumun yararı için yapılan çalışmalarda bari rantı düşünmeyin, çevreyi korumak için bırakın hep beraber çalışalım…

*https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/polis-baskinina-ugrayan-atik-kagit-iscilerinden-emine-erdogan-iddiasi-1874816

Atıksız ve Rantsız Türkiye” ile ilgili 5 görüş

  1. Göksel Yelken

    İyi dileklerde de bulunmuşsun sonunda ama rant severlerin pek umurunda olduğunu düşünmüyorum. Varyemez amca vardı çizgi film. Onun gibi olmanın ötesine geçti. Kendisi, yani ülkemizi yöneten kişiyi yaradanın cezalandırmasını acilen bekliyorum. Bizim oyumuzla gitmeden, yaradanın kararıyla gitsin. İş bize kalmadan..Bize kalırsa çekeceği var çünkü..

    Yanıtla
  2. Yiğit

    Gerçekten üzücü bir tablo, fakirin ağzındaki iki lokma ekmeğin bile peşine düşmüş durumda ilgili yerler. Her yerde rant, doymadılar doymayacaklar. Umarım bunlar unutulmaz ve gerekli cevabı verir halkımız. Uyandırma servisi olarak kalemine, araştırmalarınla da emeğine sağlık ?

    Yanıtla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir