Çanakkale, Cumhuriyet’in Önsözüdür

Bugün Çanakkale Zaferi’nin 106. yıl dönümü. Ünlü şairimiz Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın Çanakkale’de üstün güçlere karşı kazanılan başarıya ” Yeni Türkiye’nin önsözü” cümlesiyle yazıma başlık atmak istedim. Kurtuluş Savaşı öncesi, yazılan büyük destanın kısaca hikayesini okumaya hazır mısınız?

Tarihler 25 Nisan 1915’i gösterdiğinde, sahne Gelibolu Yarımadası’ndaydı ve bu sefer söz konusu olan başka bir savaştı. I. Dünya Savaşı’ydı ancak Türklerin karşısında Balkan ülkeleri değil, süper güçler vardı. İtilaf Devletleri (İngiltere, Fransa ve Rus İmparatorluğu) Türklerin su yolu olan boğaza girmeye çalışıyorlardı. Türkler felaketin eşiğindeydiler, son ve tek bir müdahale onları yerle bir edebilirdi. Boğaz bağlantılarından ilki Çanakkale Boğazı, her an kuşatma altında kalabilir hatta Gelibolu Yarımadası yok olabilirdi.*

Mustafa Kemal, Gelibolu Yarımadası’nın Maidos (Eceabat) ‘ta yer alan 19.bölüğün komutanıydı. İtilaf Devletleri’nin boğazlardan yararlanma planından haberdar olan Mustafa Kemal, Gelibolu Yarımadası’ndan Osmanlı’nın başkentine yöneleceklerini tahmin ediyordu. Vizyoner bakış açısına sahip olan 19. bölüğün komutanı Mustafa Kemal, sabah 05:30’da boğazlardan az ötede dik bir tepe olan Conk Bayırı dolaylarında süpriz bir manevra için askerlerini alarma geçirdi. Bu şekilde Gelibolu Muharebesi başlamıştı. Böylelikle bu savaşta bir şarapnel parçası Mustafa Kemal’in kalbinin yanına isabet etti. Bu bir kader miydi yoksa bir son muydu? Şarapnel parçası yalnızca cebindeki saati parçaladı ve günümüzde bile konuştuğumuz, Türkiye Cumhuriyeti’nin şanlı tarihinin bir parçası olarak anılarda bu olay yer aldı. *

Çanakkale’yi geçemeyen düşman Gelibolu üzerinden saldırmaya başladığında yazımın başında da belirttiğim gibi tarihler 25 Nisan 1915’i gösteriyordu. Mustafa Kemal’in ağzından o meşhur emir çıkmıştı bile: “Size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum!” Çanakkale’de uzunca bir süre devam eden deniz zaferi, kara zaferiyle de taçlandırıldı. Lise yıllarında Çanakkale Şehitler Abidesi’ni ziyaret etmiştim. Fakat 2011 yılında ağabeyimin askerliği nedeniyle Çanakkale ve Gelibolu’yu yaşayarak gezme fırsatına erişmek bana çok şey kattı. Vatanını canla başla korumak için ölmeyi göze alan Mehmetçikleri ve tüm dünyanın benimsediği “Çanakkale Geçilmez” sözünü iliklerime kadar hissettiğimi dün gibi hatırlıyorum.

Mustafa Kemal Atatürk, “zorunlu olmadıkça savaş bir cinayettir” demiştir. Çanakkale Savaşı, Türk Milleti’nin uluslaşma sürecinin bir başlangıcı ve aynı zamanda Kurtuluş Savaşı adımlarının atıldığı yerdir. Milli mücadeleyi kurtaran ruhlar, o topraklarda bir ulusun kaderini değiştiren kahramanlık destanını orada yazmışlardır. 

Mücadele zincirimizin mihenk taşı olarak adlandırılan Çanakkale Savaşı’nda vatanı için canları pahasına savaşan Mustafa Kemal Atatürk ve askerlerimizi bir kez daha saygı, minnet ve duayla anıyorum…


* Emil Lengyel, Büyük Türk 2009, 45, 47, 48

Çanakkale, Cumhuriyet’in Önsözüdür” ile ilgili 11 görüş

  1. Müjde Çeliktaş

    Bu yazıdaki gerçek öykü Mustafa Kemal ve kurtuluş savaşının akıl almaz mucizesi. Bu savaşın Tanrının buyruğuyla kazanıldığı ve Kemal Paşanın ilahi bir el olduğu. Bugünkü yazın tam takdir edilesi bir Atatürk evladının kalemi. Mucizelerde hep senden ve senin gibi yüreklerden eksik olmasın. Şehitlerimize Rahmetle, Saygıyla, Allah’ın selamıyla.

    Yanıtla
  2. Yılmaz Çetingöz

    Çok değerli bir konuyu kaleme alıp herkesin anlayabileceği bir üslupta sunmuşsun. Yazının ilk paragrafında ” okumaya hazır mısınız” cümlesi çok şık ve enerji dolu bir cümle. Ancak yazının devamında böyle varyasyonlara daha çok yer vermeni öneririm.

    Yanıtla
  3. Nurhan IŞKIN

    Yüzyıl önce Türk Milletine bahşedilen Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmet, minnet ve duayla anıyorum…
    Cumhuriyet çocuklarının her daim değerlerine sahip çıkması dileği ile sevgiler Elif’cigim…

    Yanıtla
  4. Ozan akbaş

    Lloyd George’un dünyaya 100 yılda bir dahi gelir küçük Asya’da bize karşı denk geldi dediği (bu arada Asyalı olup olmadığı bilinmeyen bir söz ama çok güzel olduğu için yazmak istedim) büyük ulu önder M.K.ATATÜRK ve silah arkadaşlarıyla beraber bütün şehitlerimizi minnet ve rahmetle anıyoruz. Şu anda hala bu ülkede yaşayabiliyorsak onların sayesindedir. Her zaman onların anılarını yaşatmaya devam edeceğiz…

    Yanıtla
  5. Göksel Yelken

    Yaradanın bize çok büyük lütfu olan Atatürk’ün değerini gerçekten ne kadar algılıyoruz, ne kadar anlıyoruz? Sadece mekanlara onun adını vermek, olur olmaz ger yere onun imzasını atmak bize Atatürk’ün değerini gerçekten anlatır mı? Onun dehasını tüm nesillere aktarmak en büyük ödevimiz. Kalemine sağlık yine güzel bir yazı olmuş.. Nicelerine..

    Yanıtla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir