Çölyak

Geçen hafta gece 02.30 karın ağrısıyla uyandım, anlam veremediğim bir karın ağrısı hissediyorum. Gaz ağrısıdır diye de kendi kendimi telkin ediyorum ama nafile tabi. Böbrek ağrısı desem değil, biliyorum çünkü nasıl bir ağrı olduğunu 3 kere kum döken 1 kere de taş düşüren biri olarak. Kalın bağırsaktan kaynaklı bir ağrı mı diye aklımdan geçiriyorum ama o da değil sanki çünkü onu da biliyorum 3 sene önce hastanelik etti beni. 

Saat 05.30 kadar kıvrandım, sanki biri karnımı böyle burkup geri bırakıyor gibi. 9.30’a kadar uyumuşum sonra yine bir ağrıyla gözlerimi açıyorum ne oluyor Elif sana diyorum kendi kendime. Gece 2 dakika da bir giren ağrı ertesi sabah yarım saatte bir hatta akşama doğru da 2 saatte bire düşünce sakin bir nefes aldım. Korkuyorum hastahanelik olmaktan ama en başından beri biliyordum ki bu ağrı gaz sancısı ve ertesi gün o 2 büklüm yatan ben değilmişim gibi hiç bir şeyim kalmadı.

Hastalandığımı duyan babam “Sen Çölyak olabilirsin Elif aman dikkat et bir araştıralım bu hastalığı” dedi. Bende merak ettim ilk defa ismini duyduğum hastalığı araştırmaya başladım hatta kafamda da aman ismide çok garipmiş her bir ağrıdan bir hastalık türetiyorlar diye aklımdan geçirmedim desem yalan olur. Çölyak’la ilgili bir dergide bulduğum yazıyı ve internette bulduğum yazıları okumaya başlayınca merakım daha da arttı. Meğerse Çölyakla Yaşam Derneği bile kurulmuş. 

Çölyak hastalığı, sindirim sistemi hastalığı olup yiyeceklerdeki besinin emilmesini engelleyerek ince bağırsakta hasar oluşmasına neden oluyor ve genellikle çocukluk ve ergenlik çağında görülse de, her yaşta da  ortaya çıkabiliyormuş. Çölyak hastalığının karın bölgesinde şişkinlik, halsizlik, kansızlık, ishal, kas zayıflığı gibi belirtileri olabiliyormuş. 

Dünyada her 100 kişiden 1’inde görülmekte olan bu hastalık, Türkiye’de 700.000’e yakın Çölyak hastası bulunduğu fakat yalnızca 10.000’ninin bu hastalığın farkında olduğu belirlenmiş: https://www.colyak.org.tr/

Türkiye’de Çölyak hastaları için ilk ve tek glutensiz bisküviyi Eti üretmeye başlamış. Glutensiz beslenmeye buğday unu yerine sıklıkla mısır, patates veya pirinç unu kullanılmasıyla başlanılabilirmiş: https://www.glutensizhayat.com.tr/glutensiz-beslenme/

Geçen gece çektiğim gaz sancısı bana hiç bilmediğim Çölyak Hastalığını öğrenmeme neden oldu. Eminim benim gibi  Türkiye’de çoğu kişide bu hastalığın farkında bile değil.  Hastalık dışında benim ilgimi çeken bir diğer konuda Eti’nin ürettiği glutensiz bisküviler açıkçası, en kısa zamanda deneyeceğim. Belki de artık iş yerinde çay yanına favori atıştırmalarım onlar olabilir…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir