Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 1985 yılında, gönüllü çalışmaları ve faydalarını dünya çapında duyurmak ve gönüllü programlara katılımı arttırmak amacıyla 5 Aralık tarihini her yıl Dünya Gönüllüler Günü olarak kutlanmasına karar vermiştir.* Bende bilgi ve deneyimlerimi paylaşarak ve kendi nezdimde insanların gelişimine katkıda bulunmak amacıyla gönüllü bir şekilde çalışmalarıma devam ediyorum.
Bir kişinin hayatına dokunmak, fikir alışverişinde bulunarak yol göstermek ve gelişimine destek vermek çok güzel bir duygu. Hayatımda yaşadığım deneyimleri, edindiğim tecrübeleri paylaşmak her zaman hoşuma gitmiştir. Genellikle bu paylaşımları çalışma arkadaşlarımla ya da dost meclislerinde yapmayı tercih ederdim. Daha sonra anladım ki bu bilgiler, uzmanlıklar, karşılaşılan zorlukları aşabilme ve başarılı olabilme hikayelerini daha profesyonelce yapmalıyım. Bu arada bahsettiğim konular sadece iş hayatı üzerine değil, ailesel, kişisel veya arkadaşlıkları da kapsıyor. Bu düşünceyle yola çıkarak gönüllülüğün esas olduğu mentorluk programına dahil olmaya karar verdim.
İnsan gelişiminin en eski yöntemlerinden birisidir mentorluk. Vakti zamanında Steven Spielberg “Birisine mentorluk yapmanın hassas dengesi, onu kendi imajınızda yaratmak değil, ona kendini yaratma fırsatı vermektir.” demiş. Çokta haklı çünkü çoğu kişi mentorluğu; problemleri çözen, her konuda tavsiye vermeye çalışan ve bunu para karşılığı yapan kişiler tarafından yapılan bir tür danışmanlık olarak biliyor. Size kısaca şunu söylesem aslında daha net kafanızda mentorluk kavramı oturacaktır: İskender ve Aristo, Fatih Sultan Mehmet ve Ak Şemseddin, Yunus Emre ve Taptuk Emre, Schiller ve Goethe gibi bildiğimiz kişilerin arasında oluşan ilişki örneklerine mentor – menti ilişkisi diyoruz. Yani mentorlar bilge kişi, tecrübeli ve alanlarında uzman olan kişilere, dolayısıyla mentiler de mentorlara göre daha az deneyimli kişiler olarak tanımlanıyor. Bir nevi “öğretmen – öğrenci” veya “usta – çırak” ilişkisine de benzetiliyor.
Ben başkalarının başarılarına katkıda bulunmaktan ve yardımcı olmaktan memnuniyet duyan bir kişiyim. Kavram olarak buna mentor denildiği içinde, evet kendime mentor diyorum. Yüksek lisansımı Bahçeşehir Üniversitesi’nde yaptım ve okulumun mentorluk programına katıldım. Pandemiyle birlikte yüz yüze olan süreçlerin hepsi artık dijitale kaydığı gibi mentorluğu da; E-Mentorluk olarak devam ediyoruz. Batuhan ile doğru bir eşleştirme sonucunda tanıştık. Mentorluk programının başarılı olmasındaki en önemli kriterlerinden biri 2 tarafında anahtar – kilit şeklinde uyumlu olabilmesidir. Anlayacağınız üzere, Batuhan benim mentim; aynı dili konuşabiliyor ve ayakları yere basan kendinin farkında olan bir öğrenci. 2 haftada bir yaptığımız dijital ortamdaki görüşmelerimizde bir çok konuya değindik ve değinmeye de devam edeceğiz. Gönüllü olarak yaptığım e-mentorluğun hem mentiye hem de bana çok şey kazandırdığını sizlere samimi şekilde söyleyebilirim. Öncelikle bu süreçte mentiyle bağ kurmak önemli hele ki onlara pozitif bir yaşam biçimi için rehberlik etmek kendimi de iyi hissettiriyor. Gönüllülükle yapılan her şey mutluluk hormonunun daha çok salgılanmasına neden oluyor. Yapılan araştırmalara göre, gönüllü çalışmalar bağlılık hormonu olarak bilinen oksitosin ile haz ve mutluluktan sorunlu dopamin ve endorfin hormonlarının salgılanmasını destekliyor. Aynı zamanda strese yol açan kortizolün düşmesi de dikkat çekici.
Sonuç olarak; gönüllü olarak yaptığım e- mentorluk kendimi mutlu ve başarılı hissettirdiği gibi sosyal bir girişimciye de yardım etmek beni keyiflendiriyor. Tabi ki mentorluk içinde belli başlı sahip olunması gereken özellikler ve çıkarılması gereken yol haritası olmazsa olmazlardan. Bunları sizlere teker teker yazmayacağım, korkmayın. Sadece şunu içtenlikle belirtmek isterim; mentorluk ön yargılardan uzaklaşarak iyi bir iletişimci olmayı gerektiriyor. Aynı zamanda gönüllü olarak mentiyi anlamak için dinlemek, mentiye cesaret ve ilham vermek en güzel özelliklerden bir tanesidir. Kendimi sürekli geliştirmeye ve uzmanlık alanlarımdaki yenilikleri takip etmemi sağlayan mentorluğu umarım tüm hayatım boyunca yapabilirim. Evet ya yaparım neden yapamayayım ki, değil mi? ?
* TEGV Dünya Gönüllüler Günü makalesi.