Korkma Yüzleş

Geçen gün en yakın arkadaşlarımdan biri bir video linki gönderdi. İlk başta ilgimi çekmez diye düşündüm fakat ilk defa izlediğim Başak Kablan yaptığı mimiklerle, anlatım tarzıyla ve verdiği örneklerle beni videonun içine çekti. Başak Kablan bir video içerik yöneticisi, YouTuber’da diyebiliriz.

Videoda geçen konu korkularımız. Üzerinde bu zamana kadar hiç düşünmediğim, videoyu izlerkende hadi canım olabilir mi dediğim bir gerçeklik. Yazar kadrosunun C.G. Jung’dan, Joseph Campbell’a, Ernest Becker’dan James Hillman’a kadar uzanan Gölgeyle Buluşma kitabından videoda bahsediliyor. Kitabı henüz okumadım ama okunacaklar listeme aldım. İnsanın doğasında karanlık yüzünün bulunduğunu, bilinçli yaşamında bireylerin bu karanlık yanlarına ne kadar az yer verirse gölgeleri o denli karanlık ve yoğun olduğundan bahsediliyor. 

Yalan söyleme, aç gözlülük, suçlama, şiddet, kıskançlık gibi his ve davranışlar insanın karanlık tarafında kalan belki farkında olduğu belki de inkar ettiği taraflardır. Bu karanlık aslında bizim gölgemizdir. Biz gölgemize bakmadığımızda daha çok dışarı çıkmak ister, fazlalaşır, çoğalır ve dışa vurur. Bastırılan karanlıklar özellikle kınadığı zaman bu ne böyle dediğin başkalarının davranışlarına sahip olmaya başlarsın. Rüyalarda gölgelerinle yüzleşmek için önemli roller üstlenebilir.

Gölge taraflarınıza farkına varmadığınız sürece o özellikleri genellikle en yanındakilerde yani eşiniz, çocuğunuz, anneniz, babanızda görebilirsiniz. Peki bu gölgeyi nasıl ortaya çıkarabiliriz. Kitapta, sorulan şu soru bize yardımcı olabilir diye düşünüyorum. Size göre en aşağılık, en menfur, en anlaşamadığınız kişilik tipi nedir? Bu soruyu düşünüp cevap vermenizi istiyorum. Mesela ben saygısız, yalancı, cahil ama köylü kurnazı olan, hak yiyen tiplere tahammülüm hiç yoktur. Hepimiz gölgemizle savaşıyor ve onları kabul etmiyoruz. Gölgelerimizi bakıp tanıyıp anlamak yerine onu ayıplıyor ve bastırıyoruz.

Güçlü, utanç ve öfke duygularına kapıldığımız veya uygunsuz davranışları fark ettiğimiz zamanlarda patlak veren şey bizim gölgemizdir. Ortaya çıktığı an hızla geri çekilir. Çünkü gölgeyle karşı karşıya gelinmiştir. Birisine karşı açıklanamaz bir antipati hissettiğimizde kendimizde uzun süre gömülü kalmış, kabul edilmez bir özellik keşfettiğimizde, öfke, haset veya utançtan bunalıp bu duygulara yenik düştüğümüzde gölgemizle karşılaşırız.

Gölge herkesin içinde bulunur. Bireysel olmakla birlikte toplumların içerisinde ırkçılık, günah keçisi bulma, savaş gibi durumlarda görünen kolektif gölgelerde mevcuttur. Gölgeyle tanışmak için, yakın çevremizden bizi nasıl algıladıklarıyla ilgili geri bildirim isteyebiliriz. Yansıtmalarımızı dikkatle gözden geçirebiliriz. Birinde gördüğün bir davranıştan kaynaklı tiksinme, nefret etme, küçümseme gibi duygulara odaklanabiliriz. Dil ve davranış sürçmelerimize dikkat edebiliriz. Mesela böyle bir şey söylemek istemiyordum özür dilerim dediğin zaman gölge ortaya çıkar. Çünkü davranış düşünceden önce hareket eder. Mizah anlayışımızı gözden geçirmek ve rüyalarımızı incelemek bu sürece önemli katkı sağlar.

Yakın partnerlerin farklı özelliklere sahip olup birbirine çekici gelmesinin sebebi aslında kendilerindeki gölgelerin karşı tarafla tamamlamasıdır. Yapmamız gereken yukarıda saydığım adımları uygulayarak karanlık taraflarımızın farkına varmak ve kabul etmek. Ben gölgelerim ile ilgili bir çalışma yaptım ve bunun farkında olmak bana o kadar iyi geldi ki, sizde bu çalışmayı yaparsanız benimle aynı duyguları paylaşacağınızı düşünüyorum.

Korkma Yüzleş” ile ilgili 5 görüş

  1. Hakan Ceyhun

    Toplumsal davranışlarımızı irdeleyen güzel bir yazı olmuş. Benim anladığım, her insan karanlık tarafında bulunan kötü özellikleri ne kadar fazla törpülerse, toplumun yazılı olmayan kurallarına ne kadar fazla uyarsa, insani ilişkiler o kadar iyi olacaktır. Şimdiden iyi bir yıl dilerim…
    Saygılar ve sevgiler.

    Yanıtla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir