Pandemiyle birlikte hayatımıza giren kavramlar çoğaldı. Bunlardan bir tanesi de parasosyal etkileşim. Çoğumuz ismini bilmeden bu iletişim türünün içerisinde yaşıyoruz muhtemelen. Çok uzatmadan sizlere parasosyal etkileşimin ne olduğunu açıklayayım. İzleyicilerin medya karakterleriyle kurdukları tek yönlü iletişime parasosyal etkileşim deniyor. Bu ilişki çeşidi en çok sevilen dizi, film karakterleriyle ya da fenomen kişilerle gerçekleşiyor. Seyirci ve izleyiciler aslında sevmedikleri yada nötr hissettikleri karakterle de parasosyal ilişkiye girebiliyorlar, özellikle de sosyal medya aracılığıyla.
Teknolojinin hızla gelişimi, dünyanın neresinde olursa olsun beğendiğimiz yada beğenmediğimiz kişilere bir tık sayesinde ulaşmamıza sebep oluyor. İzlediğimiz film ve dizilerdeki en etkili unsur karakterlerdir. Dolayısıyla gözlerimizi ayırmadan izlediğimiz kişilerle ister istemez bir yakınlık kurabiliyoruz. Bazısını yakın arkadaşımız gibi belliyoruz, bazılarıyla empati kurup başına gelen olaylar için üzülüyoruz bazısıyla da karakterin ölümü oluyorsa içimizi bir hüzün kaplıyor sanki kendi akrabamızı kaybetmişçesine… Zamanla kurulan bu yakın bağ duygusal etkileşimi arttırıyor. Karakterin birden bire, hayatına bir yol gösteren izlenimine kapılmak insanların kişisel kararlarına kadar etkili olabiliyor.
Türkiye’de yapılan bir araştırmaya göre, katılımcıların %35’i takip ettikleri fenomenlerle arkadaş olabileceklerine inanıyor ve %31’i fenomenlere direkt mesaj gönderiyor. Bu oranlar her geçen gün artacaktır çünkü artık herkes sosyal medya üzerinden birbiriyle iletişime geçebiliyor ve buradan bir gelir sağlayabiliyor. Dolayısıyla tanınmış kişilerin sosyal mecralar ekmek kapısı olduğunu düşündüğümüzde onu takip eden kişilerle etkileşime geçmesi çok normal. Parasosyal etkileşim o yüzden aslında anlaşılabilir ve gündelik hayatta hepimizin etkilendiği bir bağ aslında.
Parasosyal etkileşimi kafanızda canlandırabilmek adına sizlere birkaç örnek vermek istiyorum. Türk dizilerinde herkesin izlemese bile kulak aşinası olan Muhteşem Yüzyıl dizisindeki Hürrem karakterinin bakır saçları birçok kadın için ilham olmuştur. Hürrem bakırına boyatmak isteyen ve boyatanda çok kişi ben bile tanıyorum 😊 Yabancı dizilerden La Casa de Papel‘de profesör karakteri çok beğenildi. Tüm dünyada profesör gibi gözlük takmak isteyen yada onun gibi davranışlarda bulunan kişilerin sayısı diziden sonra arttı. Çocukları etkileyen Pokemon karakteri vardı hatırlarsanız bir zamanlar hatta Pokemon gibi uçmak isteyen bir çocuğun 7.kattan düştüğünü anımsıyorum 🤦🏻♀️
Bu yazıyı okuduktan sonra belki sizde hangi karakterlerle kendinizi parasosyal etkileşimde olduğunuzu düşünme fırsatı bulabilirsiniz, şimdiden kolay gelsin 😄
Güzel bir yazı olmuş kalemine sağlık 👏👏
Çok güzel bir yazı olmuş. Tebrikler. Sanki bu duruma uyan 1975 yapımı Müjdat Gezen’in oynadığı Televizyon Çocuğu diye bir film de vardı. Burada da karakterimiz, kendisini televizyonda gördüğü karakter sanıyordu ve o role bürünüyordu. Şimdi tv ye ek olarak internetimiz de var 🙂
Bayıldım . Konu seçimine. Tebrikederim çok güzel bir yazı olmuş
İçinde olduğumuz durumun bir ismi olduğunu bilmiyordum ki bir çoğumuz da bilmiyoruzdur 😁 aydınlatma yaşatan bir yazı 👏 Umarım en kısa zamanda parasosyal etkileşim yerine dostlarımızla keyifle etkileşebildiğimiz engelsiz bir hayata geçiş sağlarız 🙏