Sosyal medya hayatımıza bir geldi pir geldi. Sanki anamızın karnından sosyal medyayı biliyormuşuz gibi bir anda kullanmaya başladık. Bazen düşünüyorum da sanki herkes internette sosyalleşmek için bu anı beklemiş…
Türkiye Avrupa’nın en çok internette zaman geçiren ülkesi olduğunu biliyor muydunuz? Ben şaşırmıyorum aslında, çünkü son zamanlarda sosyal medya ile ilgili edindiğim bilgilere göre dünya üzerinde her 3 kişiden 2’si sosyal ağları ziyaret ediyor. Her gün Facebook üzerinde 8 milyar dakika geçirilmesi ve 285 milyon adet içerik paylaşılmasında Türk halkının önemli bir paya sahip olduğunu söylemek yanlış olmaz herhalde. Türkiye nüfusunun 78 milyon olduğunu düşünürsek ve Türkiye’de internet kullanıcısının 36,5 milyon olduğu tahmin ediliyorsa bilin ki Türkiye’de ki insanların çoğu internette haber okuyarak, mail atarak, oyun oynayarak, sosyal ağlarda gezinerek, ulaşım ile ilgili bilgi edinerek, para transferi yaparak vakitlerini geçiriyorlar. Bu arada 36,5 milyon kişinin %75’i de her gün internete giriyormuş!
Evet, sosyal medya öyle ya da böyle bir şekilde hayatımıza dahil oldu. Sosyal medyayı herkes kullanırken şirketler neden sosyal medyayı kullanmalı sorusunun cevabını biliyor muyuz acaba? Durun siz düşünmeden, sorunun cevabını ben vereyim:
- Dijital pazarlamanın en etkili alanlarından biri kuşkusuz sosyal medya kullanımı diyebiliriz. Artık markalar doğrudan kullanıcılarına sosyal medyadan ulaşabiliyor. Sosyal ağlar sayesinde markalar; yeni müşteri kazanabiliyor, müşterilerinin sorunlarını dinleyebiliyor ve çözüm önerilerini bu aracı ortam sayesinde analiz edebiliyor. Firmalar yapmış oldukları kampanyaların geri dönüşleri hakkında anında haberdar olmakla beraber markalaşma sürecinde nasıl bir yol haritasıyla çıkılması konusunda öngörü sahibi de olabiliyorlar. Sosyal mecra, işletmelerin hedef kitlesinin eğilimini ve kampanyaların müşteriler üzerinde etkilerini görmelerine yardımcı oluyor. Bu bilgiler ışığında şirketler yeni stratejilerini belirliyor ve yeni inovasyon projelerine yönelebiliyorlar.
- İnternetten araştırılan her bilginin uzantısı sosyal ağlarda birleşiyor. 3 milyara yakın aktif kullanıcının bulunduğu sosyal ağlar ciddi anlamda bir veri tabanı oluşturmuş durumda. Bu yüzden sosyal medya iyi bir şekilde kullanıldığı zaman firmaların marka bilinirliliği ciddi anlamda artış gösterdiği gözlemlenmektedir. Sosyal medyada boy gösteren şirketler, insanların bilinç altına yerleştireceği markasına ait kimlik ve kültür bilgisi ile bir sonraki adımda insanların daha çabuk karar vermesini sağlayabiliyor.
- Sosyal medya, son kullanıcıyla buluşan yazılı ve görsel basında yayımlanan reklamlara göre sıfır maliyet ve sıfır risk taşımaktadır. Facebook, Twitter, Linkedin, Pinterest gibi sosyal ağlardan girilen her içerik için herhangi bir ücret ödemediğiniz gibi aldığınız geri bildirimler sayesinde yaptığınız işin doğruluğunu da ölçümleyebiliyorsunuz.
- Her gün hiç tanımadığınız ve belki de hiçbir zaman tanışamayacağınız insanlarla internet üzerinden iletişime geçmek ve bilgi alışverişinde bulunabilmek şirketler için inanılmaz bir fırsat. Firmalar, potansiyel müşterilerine sosyal ağlar üzerinden teşvik ve ödüllendirmelerde bulunabiliyor. Aynı zamanda işletmeler yeni ürünlerinin lansmanını hiçbir maliyet ödemeden müşterilerine denettirebileceği en şeffaf ortamı kullanma özgürlüğüne de bir anda sahip olabiliyorlar.
Yukarıda yazdıklarım iyi hoş şeyler tabi ama sosyal medya doğru kullanılmadığı zamanda elinizde patlayan bir bombaya dönüşebilecek bir kapasitededir. Bu yüzden kurumsal sayfaları kişisel sayfalarınız gibi yönetmemekle birlikte müşterileriniz ile bir araya geldiğiniz bu ortamı, doğru stratejilerle yönetmeniz gerekmektedir, benden söylemesi…