The Master

Her sabah işe giderken Power Fm’de Power Morning Team’i dinlerim. Çok keyifli ve bir o kadar öğretici sorularla geçer saat 06:30’da başlayıp 10:00’a kadar devam eden programlar. Cuma günü yine Power Morning Team’e Rahşan Gülşan bağlandı ve bu hafta vizyona giren The Master filminin gidilmesi gereken bir çalışma olduğundan bahsetti. Tabi ki merak ettim ve cumartesi gece matinesinde bu filme gittim.


İlk sahneleri çarpıcıydı, koskocaman kumdan yapılmış bir kadına sarılma ve seks objesi olarak görülen bu kumdan kadına olan davranışlar hadi bakalım bu film bizi nereye götürecek diye düşündürdü beni. Birkaç sahne sonra, 2. Dünya Savaşı sonrası askerlerde yaşanan travmaları, kaybedilenleri ve kendini bulma çabalarını Freddie karakterinin üzerine cuk diye oturduğunu farkettim. Tavırlarıyla, yürüyüş şekliyle, bazen ne dediği anlaşılmayan konuşma tarzıyla tam bir serseri  Freddie Quell. Savaş sonrası nereye girse tutunamayan alkolik ve seks düşkünü aynı zamanda. Kendine özgü alkoller yapıp insanları istemeden de olsa zehirleyebilme yetisine de sahip.

Freddie’nin The Cause tarikat lideri Lancaster Dodd ile tanışması hayatının dönüm noktası. The Cause tarikatıyla ilgili filmde çok fazla bilgi verilmiyor. Dodd yeni yeni güçlenmeye başlarken Freddie’yle tanışıyor ve art ardına sorduğu sorularla ilk kayıt altına aldığı hastası da Freddie oluyor. Baba-oğul ilişkisine benzer bir ilişkiyi anlatan The Master Freddie’nin Dodd sayesinde, psikolojik rahatsızlıklarının üstesinden gelerek kendi ayakları üstünde durmayı filmin sonunda bizlere göstermiş oldu. Filmin çok uzun olmasından ve bazı bölümlerde gereksiz anlatım tarzından dolayı  sıkıldığımı itiraf etmeliyim ama alışılmışın dışında olan bu senaryo hoşuma da gitmedi değil.

Phillip Seymour Hoffman (Lancester Dodd) ve Joaquin Phoenix’in (Freddie Quell) oyunculuklarına şapka çıkarmak gerekir.  Sinema eleştirmenlerinin dediğine bende katılarak  bu 2 adam başarılı performanslarıyla şimdiden Oscar’a aday olacağının sinyallerini veriyor. Anlatılanlar hoşuma gitti,  seyri zor olsa bile ben izlerim diyorsanız The Master’ı kaçırmayın derim…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir