Yeni Bir Kavram: Gig Ekonomisi

Türk Lirası’nın her geçen gün değer kaybettiği ve hepimizin ekonomist olduğu son zamanlarda gig ekonomisi kavramını bir şekilde duymuşsunuzdur diye düşünüyorum. Duymadıysanız da merak etmeyin, ekonomi mezunu ve gig ekonomisinden yararlanan bir birey olarak sizlere bu tanımın ne anlama geldiğini açıklayacağım.

Gig, belirli bir süre devam eden iş için kullanılan Amerikan İngilizce kökenli argo bir kelimedir. Gigekonomisi, geçici kontratlarla yapılan yani sürekliliği olmayan iş piyasasına denmektedir. Serbest ve geçici kazanç sağlanılan iş türü olarak düşünebilirsiniz. Gig ekonomisi kavramı ilk müzik endüstrisinde kullanılarak başladığı daha sonra günümüze uber sürücüsünden, e-ticarette pazar yeri olana, airbnb ev sahiplerine, gönüllerden, öğretmenlere kadar birçok alanda para kazanan kişilerin dahil olduğu ekonomi olarak girmiştir. Şu örneklemeler gig ekonomisinin aklınızda daha kolay canlanmasını sağlayabilir; mesela musluğunuz bozuldu ve evinize çağırdığınız usta bir gig ekonomi çalışanı ya da kendinizi geliştirmek için aldığınız danışmanlık hizmeti gig ekonomisine dahil olan bir paydaşdır.

McKinsey & Company’nin yaptığı bir araştırmaya göre 2018 yılında gig ekonomisi 204 Milyar $ hacme sahipmiş. Bu rakamın yarısından fazlası ulaşım temelli ihtiyaçları karşılamak adına çalışan araç kiralama, geçici şoförlük gibi mesleklerden oluşuyormuş. 2023 yılında Gig ekonomisinin yaklaşık 455 Milyar $ olacağı tahmin ediliyor demek ki 5 sene içerisinde 2 katından daha fazla bir büyüme bizleri bekliyor. Gig ekonomi içerisindeki çalışanların diğer sistem çalışanlarına göre daha mutlu ve tatminkar oldukları gözlemlendiği araştırma sonuçlarına yansıyor.

Gig ekonomisi uzun zamandır var olan ama terminoloji olarak konuşulmayan bir ekosistemdi. Pandemiyle birlikte ve dijital hayatın hızla vücudumuza kadar nüfuz etmesiyle gig ekonomisini konuşur olduk. Koronavirüsün yeni çalışma modellerinin gelişmesine sebebiyet vermesi işini patronlar gibi yapan profesyonellere yerini bıraktı ve bu iş yapış şekli geleceğin modeline alt yapı oluşturdu. Esnek ve yeniliğe açık bir model olan gig ekonomisiyle hayatını idam ettiren kişilerin dezavantajlarıda tabi ki bulunuyor. Gelir konusunda belirsizlik ve sağlık sigortası, yan hakların kendiniz tarafından yapılması durumu gig ekonomisinin yıpratıcı taraflarından. 

Günümüzde birçok şirket gig ekonomisini fırsata çevirerek firmasını büyütme yoluna gitmiştir. Gig işçilerini ekonomide gördüğümüz minimum maliyet maksimum fayda analiziyle çalıştıran firmalar, kazan kazan yöntemiyle başarı sağlamaktadırlar. Bu yüzden siz çalışan ya da iş veren olarak bu yazıyı okuduktan sonra aklınızda bir kaç ampul yanacağını düşünüyorum. Şimdiden rica ederim 🙂

Yeni Bir Kavram: Gig Ekonomisi” ile ilgili 7 görüş

  1. Doganay

    Bir gig ekonomisine hizmet eden calısan olarak cok dogru noktalara parmak basmışsın. Evet daha mutluyum, ama evet cok yıpratıcı yan faktörleri var…
    Sonuc yine sistem döner, insanlar zenginleşirken artık bu dev çarkın dişlileri olan biz umarım aynı anda ampullerimizi açarız da sadece seyreden olmayız…

    Yanıtla
  2. Yiğit Çetingöz

    Gerçekten insanın aklımda ampüller yakan bir yazı olmuş ve yine hap bilgilerle çok kıymetli bilgiler yer alıyor. Bizleri güncel tuttuğun için ayrıca teşekkürler, kalemine sağlık ?

    Yanıtla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir